Bağışıklık sistemi olmasaydı en küçük virus enfeksiyonu bile insanı öldürebilirdi.Bağışıklık sistemi hepimizin bildiği üzere sağlıklı bir hayat sürmede son derece değerli.
Hele mevzu çocuklar olunca bağışıklık sistemlerinin yeterli çalışması ve düzgün eğitilmiş olması ömür uzunluğu daha sağlıklı olmalarını sağlayabiliyor.İyi eğitilmiş olması diyorum çünki bağışıklık sistemi de eğitilebiliyor.Aynı çocuğun eğitimi üzere.Virüslerin ,bakterilerin mantarların çok olduğu ve yiyeceklerin pak olmadığı bir ortamda bu bizatihi oluyor. Fakat günümüz dünyasında gelişmiş ülkelerde pek çok çocuk steril,temiz ortamlarda büyüyor,temiz yiyecekler yiyor
Bağışıklık sisteminin eğitilmesi hem enfeksiyonlarla savaşmak için değerli hem de bu sayede bağışıklık sistemi kendi silahlarının kendi silahlarını kendine çevirdiği otoimmün hastalıklar (crohn ve ülseratif kolit örneğin) ve allerjik hastalıkların olma mümkünlüğü azalıyor.
1989’da İngiliz Tabip Strachan tarafından ortaya atılan hijyen hipotezine nazaran çocuklar virus mantar ve bakterilerle karşılaşmadıklarında allerji,astım, egzema üzere hastalıkların mümkünlüğü artıyor. Çok çocuklu ailelerde astım daha az görünüyor.Hijyen ne kadar artarsa egzema ve allerji riski o kadar artıyor.
Bağışıklık sistemi hem virus mikrop ve mantarları öldürme hem de hafıza işlevi olan inanılmaz dinamik bir düzenek
O vakit ne yapmalı ?Doğumdan itibaren çocuğun bağışıklığını güçlendirmenin, eğitmenin yolu var mıdır? Hem enfeksiyon mümkünlüğünü azaltıp hem de astım allerji üzere rahatsızlıkların olma riskini azaltabilir miyiz? Tıpta pek çok şeyde olduğu üzere bu sorunun da % 100 kesinlikleşmiş bir cevabı yok. Fakat bildiklerimiz bağışıklık sistemini güçlendirecek bir yol haritasını bebeklikten itibaren oluşturmamıza yardımcı oluyor.Önce bu bahisle ilgili bildiğimiz gerçeklere bakalım. Sonra da yol haritamızı oluşturalım.
· Bağışıklık sistemi hayli karmaşık ünitelerden oluşup epey karmaşık işlevleri yerine getirirken beslenme çok kıymetli. Bilhassa protein,fitonutrientler dediğimiz vitaminler ve antioksidanlar,omega 3 yağ asitleri
· Faydalı bakteriler bağışıklık sisteminin eğitiminde değerli. Bedenin bir çok yerinde, bilhassa bağırsak florasında milyonlarca yararlı mikroorganizma var. Bunların varlığı bağışıklık sisteminin hafıza işlevini yerine getirmesi için gerekli.Bu bakteriler anne sütü içen bebeklerde ve fermente besinlerle artıyor. Antibiyotikler ve paklık gereçleri bu floraya ziyan verebiliyor.
· Bağışıklık sisteminin hafıza işlevinin gelişmesi için aşılama çok değerli.Aşılar çocuğun doğal bağışıklık kazanması tehlikeli ya da ziyanlı olabilecek bir sürü hastalığa karşı bedende direnç geliştiriyor.
Bir çocuk hiç hastalıklarla tanışmazsa beden direnci gelişmez.Hastalıklarla müsabakaları gerekir.Aşırı muhafaza yarardan çok ziyan getirir.
O vakit çocuğumuzun bağışıklığını geliştirmek için şöyle bir yol haritası çıkıyor ortaya.
1- Anne sütü
(Hem etkin hem pasif bağışıklığa inanılmaz yararı var.Mümkünse çocuklar iki yıl emzirilmeli bence.İmmün sisteme tesiri ikinci yıl azalıyor lakin mevcut.)
2-Kademeli olarak azalan sterilizasyon
Birinci 3 ay ortamı tümden sterilize etmek ve hasta kimseleri çocuğa yaklaştırmamak uygundur.Çünki bu devirde çocuğun kendine has bağışıklık sistemi eğitilmeye hazır değildir.Enfeksiyonlar ağır geçer.En değerli direnç zati anneden geçen antikorlardır. Daha sonra sterilizasyonu kademeli olarak azaltmakta yarar vardır.Çocuklar 6 haftadan itibaren hergün pak havaya çıkarılmalı.5 dakika bile olsa bu kıymetlidir.Çocukların oyun parkına çıkmasına müsaade verilmeli,aşırı korunma
3-Fermente besinlere erken başlamak
Floranın güçlenmesi için erkenden yoğurt üzere fermente besinlere başlanması.6-7. ay üzere yoğurda başlanması uygundur.Kefir de bebeklikten itibaren azar azar verilebilir.Bu halde bebeğin bağışıklık sistemindeki hafıza işlevi güçlenir.Ancak yiyecek allerjilerine dikkat.
4-Antibiyotiklerden mümkün olduğunca kaçınma
Antibiyotiklerin gereksiz yere kullanılmaması, yanlışsız endikasyonlarla fakat bakteriyel enfeksiyon şüphelenildiğinde kullanılması.
5-Probiyotiklerle destek
Çalışmalar üst teneffüs yolu enfeksiyonlarının ve mide bağırsak enfeksiyonlarının çok ağır olduğu devirlerde tertipli probiyotik kullanımının hami olabileceğini gösteriyor.
6-Bitkisel besinler
Çocuğun bebeklikten itibaren fitonutrinetları zerzevat ve meyvelerdeki vitaminleri alması.
Mevsiminde ve mümkün olduğunca organic zerzevat ve meyvelerin tüketilmesi.
Zerzevat meyve alımı kâfi değilse vitamin desteği.
7-Dengeli beslenme
Çocukların kücükten itibaren sabırla ve abur cubura taviz vermeyerek istikrarlı beslenmeye alıştırılması.Beyaz şeker bedenin ve bağışıklık sisteminin düşmanı.
8-Aşılama
Aşılama çok kıymetli çünki çocuklarımızın bir çok çocukluk hastalığına karşı doğal bağışıklık kazanmasını istemeyiz ve göze alamayız.Ve hayır aşılama bağışıklık sistemini zayıflatmıyor,güçlendiriyor.
9-Evde çok fazla kimyasal unsur kullanılmaması.
Arap sabunu üzere doğal temizleyicilerin tercih edilmesi.Çamaşır suyu ciff üzere kuvvetli eserlerin kullanılmaması. Unutulmamalı paklık hususları de bakteri direncine yol açabiliyor ve allerji gelişiminde rol oynayabiliyor.
10-Çocukları çok korumaktan sakınmak
Dikkat ediniz nerede çok korunan,hasta insanlara hiç yaklaştırılmayan,çok steril bir ortamda büyüyen çocuk varsa onlar daha fazla hasta olur. Üstelik bu yetmiyormuşçasına daha fazla allerji ve astım geliştirirler.Çocuklarımız rahat büyüsün, havaya nazaran giyinsin ve başka çocukların ortasına tertipli olarak karışsınlar.
Bu yararlı oldu mu??
0 / 0