Olağan şartlarda duyu ve hareket özelliğinin bir ortada ahenk içinde çalışması sayesinde kolların, bacakların, el ve ayakların tüm hareketleri kusursuz biçimde gerçekleşir ve rastgele bir yakınmaya yol açmaz; lakin birtakım hallerde el ve ayak kaslarına giden sonlar ince kanallardan geçerken basıya uğrar ve hudut sıkışması meydana gelebilir.
Hudut sıkışmaları içinde en sık görüleni “Karpal Tünel Sendromu” olarak bilinir ve el bileğiyle birlikte el parmaklarını tesirler.
Elin birinci dört parmağına giden median sonun el bileği hizasında sıkışmasıyla ortaya çıkan bu rahatsızlık, meslek gereği ellerini çok kullananlarda (bilgisayar kullananlar, masa başı çalışanlar) ve mesken hanımlarında sık görülür.
Ayrıyeten Şeker ve Tiroid hastalarında da hudut sıkışması sıklıkla görülebilir.
Dirsekte hudut sıkışması (Kubital tünnel sendromu) ise daha çok masa başında çalışan bireyleri maksat alıyor, masaya dayanan bölgenin bası altında kalmasıyla hudut sıkışmaları yaşanıyor.
Hudut Sıkışması Belirtileri Nelerdir ?
En kıymetli belirtisi gece uykudan uyandıran el uyuşmalarıdır. Bazen ağrı da olabilir fakat uyuşmalar genelikle ön plandadır; hastalar ellerini silkeleyince rahatladıklarını belirtir. Gün içinde bu yakınmalar tekrarlar ve vakitle el parmaklarının kuvveti azalır, elde tutulan eşyalar düşmeye başlar.
Bilhassa sivri burunlu, yüksek topuklu ayakkabı giyenlerde ve ağır işlerde çalışanlarda ayak bileğinde ve ayak parmaklarında misal bir durum gelişir ve “Tarsal Tünel Sendromu” olarak isimlendirilir. Benzeri yakınmalar ayak bileği ve ayak parmaklarında ortaya çıkar.
Her iki hudut sıkışması rahatsızlığında öncelikle kesin teşhisin konması gerekir. Birinci muayenenin akabinde EMG ismi verilen hassas bir sistemle hudut mesajlarının ölçülmesi gerekir. Bu inceleme sonucunda çok ilerlemiş olmayan ve şimdi kuvvet kaybı gelişmemiş olgularda tıbbi tedavilerle birlikte fizik tedavi prosedürlerine başvurulur. Elin istirahatini sağlayan uygun bir atel verilir ve kimi durumlarda enjeksiyon tedavisi uygulanabilir. Sonun sıkıştığı bölgede rahatlaması ve güzelleşmesinin hızlanması için fizik tedaviden yararlanılır.
İlerlemiş ve ağır olgularda ise cerrahi yollara başvurulur. El yahut ayak bileğine yapılan ameliyatla sonun geçişi rahatlatılır. Ameliyat lokal uyuşturma ile yapılabileceği üzere genel anestezi altında da yapılabilir. Ameliyat Mikrocerrahi metotlarla yapıldığından hudutlara rastgele bir hasar meydana gelmez.
Ameliyattan sonra meskende rehabilitasyon programı uygulanarak eklem sertliklerinin giderilmesine ve kasların güçlendirilmesine çalışılır. Daha sonra birebir rahatsızlığın tekrarlamaması için mesleksel faktörlerin düzeltilmesine çalışılır, el ve ayağın kullanımıyla ilgili kusurların düzeltilmesine yönelik eğitim ve antrenmanlar yaptırılır.
Bu yararlı oldu mu??
0 / 0