“Elbette ezberimde.
Bütün yazdıklar üzere… Bütün buluşmalar üzere… Bütün tarihler, bütün yerler, bütün telefonlar üzere…
Bayanlar unutmaz.”
Kürşat Başar’ın bu satırları dünden beri yüreğime takıldı.
Bayanlar nitekim unutmaz mı? Ya da neyi, neleri neden unutmaz? Yalnızca bayanlar mı unutmaz? Pekala ya erkekler? Erkeklerin de unutmadıkları, unutamadıkları yok mudur?
Unutamamanın cinsiyeti yok bence… Yüreğimiz çok acıdıysa yapılan ya da yapılmayan geçmişte bir yaraya dokunduysa … Verilen mana, sevgi geçmişin izlerini taşıyorsa geçmişe bırakamamak daima vardır zira yaşanan birden fazla vakit geçmişe ilişkin, geçmişten gelendir!
O yüzden siz, bir çocuğun annesine bağlanması üzere bağımlı bir ilgi ile sevgilisine bağlanmış onsuz bir hayat düşünemeyen yaralı bir yürek görürsünüz, bu yürek geçmişin yükünü taşımaktadır, geçmişte akmayan sevginin peşinden koşmakta, olmayınca bütün yılların birikmişliği ile canı o yüzden bu kadar yanmaktadır.
O yüzden siz haksızlık karşısında diğer insanlardan çok daha fazla reaksiyon veren ve geçmişte yaşadığı haksızlığın faturasını bugüne kesen ve o birikmiş yılların öfkesi ile bağıran ve unutmayan öfkeli bir yürek ile karşılaşabilirsiniz…
İşte bundandır unutmanın cinsiyeti yoktur bence… Geçmişi bir kenara bırakamayan geçmişin yükünü taşıyan bir yüreğin cinsiyeti yoktur bence… İşte bundandır yaralıysa bayan da erkek de unutamaz bence!
Bu yararlı oldu mu??
0 / 0